Hiatal Herni (Mide Fıtığı) ve Tedavisi
Hiatal herni nedir?
Fıtık, bir organın bir kısmının veya tamamının etrafındaki kas duvarındaki bir açıklıktan dışarı çıkması veya yer değiştirmesidir. Mide fıtığında midenin bir kısmı: karın ile göğsü ayıran kas tabakası olan diyaframdaki açıklıktan göğüs boşluğuna doğru yer değiştirmesi sonucu oluşur.
Hiatus hernisinde yemek borusu kısa veya normal uzunlukta olabilir. Mideyi turtan gastroözofageal ligaman gibi bağların gevşek olması midenin göğüs boşluğu olan arka mediyastine doğru yer değiştirmesini kolaylaştırır. Yukarı doğru yer değiştiren mide diyaframdaki bu açıklıkta sıkışır ve şikayetlere neden olur. Bu şikayetler mide asidinin yemek borusuna doğru kaçması nedeniyle ortaya çıkan göğüs kafesinin arkasında yanma, boğazda yanma, gece öksürerek uyanma, eğilince ağıza acı su gelmesi gibi şikayetlerdir.
Tüp Mide Ameliyatı İle İlgili Öncesi Sonrası İçin Tıklayın.
İki tip Hiatal herni vardır: kayıcı ve paraözofageal.
Tip 1: Kayıcı tip Hiatal herni
Midenin bir kısmı ve mide ile yemek borusunun birleşimi açıklıktan (boşluk) göğüs kafesine doğru kaydığında olur.
Tip 2: Paraözofageal herni
Daha az yaygın ancak daha ciddi olabilir. Kardiyo-özofageal bileşke sabit iken midenin fundus dediğimiz üst kısmının yemek borusunun yanından göğüs kafesine doğru yer değiştirmesi ile oluşan herni (fıtık) halidir.
Nedenleri
Hiatal herni ’ye sebep olarak ve bugüne kadar ileri sürülmüş pek çok sebep bulunmaktadır. Bunlardan bazıları aşağıdadır.
- Öksürük
- Kusma
- Aşırı ıkınma
- Ani hareketler
- Gebelik
- Obezite
Hiatal herni için kimler risk altındadır?
Aşırı kilolu olmak, sigara içmek, gebelik gibi karın içi basıncını artıran durumlar hiatal herni için risk oluşturmaktadır.
Hiatal herni belirtileri nelerdir?
Normalde mide asidi gün içerisinde ara ara yemek borusuna kaçabilir. Bu duruma Reflü diyoruz. Ancak bu hal sağlıklı bireylerde çok sık olma ve günlük yaşamı etkilemez. Hiatal hernisi olan kişilerde ise çok sık şikâyetler olduğu için günlük yaşamı olumsuz etkileyerek, hayat kalitesini bozabilir. Çoğu durumda, hiatal herni hiçbir belirtiye neden olmaz. Hiatal hernisi olan kişilerde olan şikayetler başka hastalıklarda da görülebileceği için iyi sorgulamak gerekir. Hiatal hernisi olan kişilerde aşağıdaki şikayetler sıklıkla oluşabilir.
- Geğirme
- Mide bulantısı ve kusma
- Asit veya mide içeriğinin yemek borusuna veya boğaza geri akışı (reflü)
- Göğüste ağrılı yanma hissi
- Yutma güçlüğü
Tip 2 Paraözofageal fıtıklar yukardaki şikayetlere ilaveten farklı semptomlara da neden olabilirler. Bunlar semptomlar şunlardır.
- Genellikle katı yiyeceklerle yutma güçlüğü
- Yemek yemeye başladığı sırada tokluk hissetmek
- Karın (karın) veya göğüs ağrısı
- Karın kanaması
- Kansızlık (anemi)
Bazı durumlarda, paraözofageal herni tıbbi bir acil duruma yol açabilir. Mide veya karın organları dönebilir veya bükülebilir, bu da çok şiddetli ağrıya neden olabilir. Mide kan akışının kesilmesi (boğulma) tehlikesi vardır. Böyle -bir durumda hastanın acil olarak ameliyata alınması gerekir.
Hiatal herni nasıl teşhis edilir?
Hiatal Herni (mide fıtığı)’nı teşhis etmek için öncelikle hastanın iyi sorgulanması gerekir. İyi bir anamnezden sonra bazı laboratuvar, endoskopik ve radyolojik incelemeler teşhis için gereklidir.
- PA Akciğer grafisi
- Özofagogastroduodenoskopi: Yemek borusu, mide ve ince bağırsağın (duodenum) ilk bölümünün endoskopik olarak incelenmesidir. Genellikle sedasyon dadiğimiz hafif anestezi altında yapılır. Endoskop adı verilen ince, ışıklı bir tüp kullanır. Tüpün bir ucunda kamera vardır. Sedasyon sırasında tüp ağıza ve boğaza yerleştirilir. Sonra yemek borusu, mide ve on iki parmak bağırsağın 2. Bölümüne kadar tüm üst sindirim sistemi skopi ile ve 8 kat büyütülmüş olarak incelenir.
- Üst Gastrointestinal sistem baryumlu grafisi: Sindirim sisteminin üst kısmındaki organları incelemek amacıyla yapılan ve kontrastlı x-ray görüntü elde edilen bir radyolojik yöntemdir. Yemek borusunu, mideyi ve ince bağırsağın ilk bölümünü (duodenum) kontrol eder. Baryum adı verilen metalik bir sıvıyı yutacaksınız. Baryum, yemek borusu, mide ve bağırsakların içini kaplar, böylece bir röntgende görülebilirler.
- Özofagus manometresi. Bu test yemek borusu kaslarının gücünü kontrol eder. Reflü veya yutma ile ilgili herhangi bir problem olup olmadığı görülebilir. Burun deliğine küçük bir tüp konur, ardından boğazdan yemek borusuna ilerletilir. Bu, yemek borusu kaslarının dinlenme ve yutma sırasında yaptığı basıncı ölçer.
Hiatal herni nasıl tedavi edilir?
Hiatal herni tedavisinde tedavi hastanın semptomlarının şiddeti, medikal ilaç tedavisine verdiği yanıt, günlük hayatı olumsuz etkileyip etkilememsi ve endoskopik bulgulara göre yapılır.
Öncelikle ilaç tedavisi ile şikayetler kontrol atına alınmaya çalışılır. Ancak bazı durumlarda direkt olarak ameliyat gerekir. Özellikle tip paraözofageal hernilerde komplikasyonlar gelişmişse, mide büyük oranda göğüs kafesine doğru yer değiştirmişse, solunumu olumsuz etkiliyorsa, mide girdiği yerde sıkışmış, torsiyone olmuş, strangüle (iskemi) olmuş ise medikal tedavi denemeden direk olarak cerrahi tedavi yapılmalıdır. Bunu dışında şikayetleri olan kişilerde öncelikle ilaç tedavileri başlanmalıdır. İlaç tedavilerinde aşağıdaki tedavi seçenekleri uygulanabilir.
- H-2 brokerleri veya proton pompa inhibitörleri (Nexium, Lansor, Panto gibi)
- Mide asiditesini azaltan süspansiyonlar (Gaviscon, rennie, antepsin gibi)
- Mide içi basıncını azaltan ve reflüyü azaltan ilaçlar (meteospazmyl, buscopan gibi)
Hiatal Herni’nin Cerrahi tedavisi
Hiatal herni’nin cerrahi tedavisinde tüm herni yani fıtık ameliyatlarında olduğu gibi yer değiştiren organın orJinal konumuna çekilmesi işlemi yapılır. Mide eski pozisyonuna çekildikten sonra tekrar yer değiştirmesini önlemek için diyafragmadaki açıklığın küçültülmesi ve midenin kendi etrafına sarılarak bu delikten geçmesini önleyici işlemler yapılır., Bu amaçla yapılan ameliyatlardan en sık uygulananı Nissen funduplikasyonu ameliyatıdır. Temelde diyafragmadaki açıklık dikişlerle yaklaştırılarak daraltıldıktan sonra mide 360 derece çevrilerek yenmek borusuna sarılır. Eğer bu ameliyat için yapılan gastrika brevis damarlarının geçtiği omentumun diseke edilmesi işlemi yapmadan ameliyat gerçekleştirilirse buna nissen rosetti ameliyatı denilömektedir. Bu ameliyatta mide 180-200 derece olarak sarılmaktadır. Mideden geçen dikişlerden biri özofagustan da geçilerek bu sarma işleminde kayma olması önlenmeye çalışılır.