Obezitenin Yandaş Hastalıkları
Dünya Obezite Cerrahisi Derneği (International Federation Surgery of Obesity: IFSO)’nin açıkladığı ve tüm dünyada kabul gören kriterlere göre Vücut kitle indeksinin 30 Kg/m2 nin üzerinde olması durumu obezite olarak kabul edilmektedir. Bu indeks vücut ağırlığının boyun metre cinsinden karesine bölünmesi ile elde edilir. Örneğin 110 kg ağırlığında ve 170 cm boyunda olan bir kimsenin vücut kitle indeksi şu şekilde hesaplanır.
- 1.7 × 1.7 = 2.89
- 110/2.89 = 38.1 Kg/m2
- Vücut kitle indeksi’ne göre bireyler şu gruplara ayrılabilir.
- Normal Kilolu………………………..18-25 Kg/m2
- Fazla kilolu…………………………..25-30 Kg/m2
- Obez ……………………………….30-40 Kg/m2
- Morbid Obez………………………….40-50 Kg/m2
- Süper Obez…………………………. 50-60 Kg/m2
- Süper-Süper Obez……………………60 Kg/m2’ den fazla
Hormonal bir bozukluğa bağlı olmayan obezite tedavi edilmelidir. Obezite’nin ortalama insan yaşamını 10 yıl kısalttığı bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Üstelik Sosyal yaşam ve çalışma yaşamını olumsuz etkilediği de bir gerçektir.
OBEZİTE HER ZAMAN AŞIRI BESLENMEYE Mİ BAĞLIDIR?
Obezite bazen hormonal bozukluklara bağlı olarakta oluşabilmektedir. Özellikle böbrek üstü bezi veya hipofiz bezi kaynaklı sebeplerle kortizol hormonunun aşırı salgılanmasına bağlı olarak tipik görüntüsü olan ve vücudun bazı bölgelerinde aşırı yağlanmaya sebep olan Cushing Hastalığı obeziteye sebep olmaktadır. Yine kanda tiroid bezi hormonlarının azlığıyla ortaya çıkan hipotiroidi Obeziteye neden olabilmektedir. Bu hastalıkların neden olduğu obezite çok az bir hasta grubunda karşılaşılmaktadır. Obezite tedavisi için başvuran hastaların tamamına yakında kanıtlanmış bir hormonal bozukluk görülmemektedir.
Dünya sağlık Örgütü verilerine göre Dünya’da 20 yaş üstü nüfus içinde 1,4 milyar kişi fazla kilolu, bunların içinde 200 milyon erkek ve 300 milyon kadın obezite nedeniyle sorunlar yaşamaktadırlar. Bir başka deyişle Dünya nüfusunun % 10’u obez olarak kabul edilmektedir. TÜİK verilerine göre Türkiye’de 15 yaş üstü bireylerin yüzde 34,8’inin fazla kilolu, yüzde 17,2’ sinin ise obez olduğu ortaya kondu.
Obezite pek çok sağlık sorununa neden olması sebebiyle artmış ölüm riskine neden olmaktadır. Her yıl 3,4 milyon kişi fazla kilo veya obeziteye bağlı sağlık sorunları nedeniyle ölmektedir. Buna ek olarak, fazla kilolu ve obez kişilerde Tip 2 Diyabet (Şeker Hastalığı) % 44, iskemik kalp hastalığı % 23’ü ve bazı kanser çeşitleri % 7 ile %44 oranında da ha fazla görülmektedir. Obezite’nin özofagus, kolon, rahim, böbrek ve menopoz sonrası kadınlarda meme kanserine neden olduğu ortaya konmuştur. Aynı zamanda, Obezite prostat ve pankreas kanseri ile non-Hodgkin Lenfoma için önemli bir risk faktörüdür. Kansere bağlı ölümlerin kadınlarda % 16-20’sinin, erkeklerde ise % 14’ünün obezite nedeniyle olduğu tespit edildi. Obezite’deki adipogenesis (yağ oluşumu) ile onkogenezis (kanser oluşumu) ‘in paralel sinyal / metabolik yollarla oluştuğu gösterilmiştir.
OBEZİTE VE TİP 2 DİYABETES MELLİTUS (ŞEKER HASTALIĞI) BİRLİKTELİĞİNİ NASIL AÇIKLARSINIZ?
Obeziteyle birlikte Tip 2 Diyabet (Şeker Hastalığı) gibi metabolik hastalıklarda artmaktadır. Bu tür hastalıklar Kişinin tüm yaşamını olumsuz etkileyen ve sosyal yaşamı sıkıntıya sokan durumlardır. Dünya nüfusunun yaklaşık % 10’u obezite de % 8’i diyabet sorunlarıyla mücadele etmektedir. Türkiye’de de benzer sorunlar mevcuttur. Devlet istatistik kurumunun verilerine göre nüfusun % 17’si fazla kilolu, % 10’u ise obezite sorunu yaşamaktadır.
Obezite ameliyatları uygulanan kişilerin şeker hastalığının da kaybolduğu ve ilaç gereksinimi olmadığı fark edildikten sonra yapılan bilimsel çalışmalarda ince barsaklardan salgılanan bazı hormon ve mediatörlerin bu duruma sebep olduğu anlaşıldı. Bu konu anlaşıldıktan sonra tüm dünyada metabolik cerrahi gündeme geldi. Aslında metabolik cerrahi ile obezite cerrahisi aynı ameliyatları ifade etmek için kullanılmakla birlikte Vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olan kişilere yapılan ameliyatlara obezite cerrahisi, Vücut kitle indeksi 35’in altında olup şeker hastalığı da bulunan kişilerde yapılan ameliyatlara ise metabolik cerrahi denmesi genel kabul gören bir durumdur.