Obezite Ameliyatları Sonrası Beslenme
Obezite çağımızın çok önemli bir sağlık sorunudur. Türkiye’de yapılan istatistiki çalışmalar göstermektedir ki, 18 yaş üzeri nüfusun dörtte biri obezite sorunu yaşamaktadır. Bu oran yıllar geçtikçe artmaktadır. Bu konuda yapılan önleyici çalışmalar da, bu sorunun önüne geçememektedir.
Obezite başlı başına tüm organ sistemlerini etkileyen bir sağlık sorunudur. Kilo nedeniyle dış görünüşün kişiyi üzmesi hatta zaman zaman depresyona neden olması dışında; hipertansiyon, diyabet (şeker hastalığı), reflü özofajit, faranjit, astma, diz ağrıları, safra kesesinde taş oluşumu, karaciğerde yağlanma, damar tıkanıklıkları, horlama, sleep apne (gece uykuda nefes durması), adet düzensizlikleri, kısırlık, cinsel problemler, bel ağrıları gibi pek çok sağlık sorununa neden olmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalar göstermektedir ki; obezite sorunu yaşayan kişiler normal kilolulara göre 15 yıl daha az yaşamaktadırlar.
Bütün bu sorunların üstesinden gelmek ve obezite ’den kurtulmak için yapılan ilaç tedavileri, diyet, spor, akupunktur ve diğer bitkisel ürünler ancak yüz kişiden üçünde (% 3) başarılı olabilmektedir. Günümüzde; bu konuda en etkili tedavi yöntemi cerrahi tedavilerdir. Cerrahi yöntemlerle yüzde yüze yakın kalıcı ve etkili kilo kaybı sağlanabilmektedir.
Çağımızın diğer önemli bir sağlık sorunu da Diyabet hastalığıdır. Onsekiz yaş üstü Türkiye nüfusunun % 8’i diyabet hastasıdır. Diyabet hastalarının % 95’i tip 2 Diyabet‘tir. Tip 2 Diyabet ve obezite genellikle aynı kişide bulunmaktadır. Her ikisi de yaşamı olumsuz etkilemektedir. Obezite’de olduğu gibi Tip 2 Diyabet hastalarının önemli kısmı da cerrahi tedaviyle bu hastalıktan ömür boyu kurtulabilmektedirler.
Bu hastalarda herhangi bir ameliyat için anestezi gerektiğinde zaten riski artıran durumlardır. Bu risk artışı obezite ve diyabet ameliyatları içinde geçerlidir. Cerrahi tedavi uygulamaları deneyimli merkezlerde ve deneyimli cerrahlar tarafından yapıldığında yüksek riskli değildir. Bir düşünün ki günde 4 kez 50 ünite insülin iğnesi yapan bir kişi ameliyattan 3 gün sonra buna ihtiyaç duymayabilmektedir. Hastaların % 92’si Diyabet hastalığından sonsuza dek kurtulmaktadır.
Bunun için ameliyat olmaya değmez mi?
Bu kitapçıkta; obezite ve Diyabet ameliyatı olmayı düşünen veya ameliyat olmuş kişilere yaşayacakları süreç ve muhtemel durumlar konusunda bilgi verme amaçlıdır.
Obezite ve Diyabetten uzak sağlıklı ve mutlu günler dilerim,
Sayın Hastamız;
Obezite ameliyatına karar vermekle hayatınızda yeni bir pencere açıyorsunuz. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, Daha rahat merdiven çıkacaksınız, gece uykularınız daha dinlendirici olacak, tansiyon ve şeker ilaçları kullanıyorsanız bunlara ya ihtiyaç kalmayacak yâda çok azaltacaksınız, toplum içinde daha aktif rol alacaksınız, özgüveniniz artacak.
Obezite ameliyatlarının başlıca endişe uyandırabilecek 3 riski vardır. Bunlar;
- Ameliyat yerinden sızıntı olması
- Kanama olması
- Emboli (Pıhtı atması)
Hiçbir hastamızda bu risklerin oluşmaması için gerekli tüm önlemleri almaktayız. Her üç soruna yönelik tedavi ve önleme yöntemleri vardır. Ancak, tüm dünyada kabul edilebilir oranlar olan % 2-3 oranında bu sorunların karşılaşılma riski vardır. Eğer böyle bir durum olursa tedavi edilerek sorun çözülebilmektedir. Bu ameliyatta ölüm riski yüzde bir’ in çok altındadır. Bu risk her çeşit ameliyatlar için söz konuşur.
Obezite ameliyatları diğer ameliyatlar gibi anestezi altında yani, tam uyku halinde yapılır. Ameliyatlar genellikle 1 saat ile 2 saat arasında bir sürede gerçekleşmektedir. Ancak, ameliyat öncesi bekleme odasında geçirilen süreç ve hazırlık süreci buna dâhil değildir. Ameliyat bitiminde uyanma odasında yaklaşık yarım saat kadar bekletilen hasta, tam uyanma olduğundan emin olunduktan sonra klinikteki yatağına alınmaktadır. Ancak nadiren de olsa bir gece yoğun bakımda takip olabilmektedir. Ameliyatta çok özel bir neden yoksa buruna ve idrar yollarına sonda takılmamaktadır. Eğer takılmış ise de ameliyat sonrası erken saatlerde idrar takibi gerektirecek bir durum yoksa sondalar çekilmektedir Ameliyat sonrası, yatağınıza alındıktan 3-4 saat sonra oturtulacaksınız ve solunum jimnastiği yapılacaktır. Takiben kendinizi iyi hissettiğiniz zaman oda içinde yürütüleceksiniz.
AMELİYAT SONRASI 1. GÜN
Sabah ilk olarak hasta oturtulmakta, solunum jimnastiği yapılmakta ve solunum sisteminin kapasitesini artıran üfleme cihazı (Triflu) verilmektedir. Bu cihazla 10 defa içeri hava çekmek, 10 defa ise üflemek uygun olur. Bu işlemi her saat başı tekrarlamaya gayret ediniz. Bu işlemin ardından oda içinde ve koridorda yürümeniz iyileşme sürecini hızlandırmak ve sorunları azaltmak açısından çok önemlidir. Kendinizi çok yormadan ara ara yürüyünüz. Yine ameliyat sonrası ilk gün; ağızdan verilen bir bardak renkli sıvı ile kaçak testi yapılmaktadır. Yarım saatlik gözlemin sonunda herhangi bir şüphe kalmamış ise beslenme programı başlatılmaktadır.
Ağızdan beslenmede ilk gün, rejim 1 olarak tarif edilen su, meyve suyu, meyve çayları, tanesiz komposto almanız önerilir. Gazlı ve kafeinli içecekler almanız önerilmez.
AMELİYAT SONRASI 2. GÜN.
Birinci günü sorunsuz atlattıktan sonra ikinci gün daha uzun süreli yürüyüşler yapmanız, Triflu cihazı ile solunum egzersizi daha çok yapmanız önerilir. Önceden Şeker hastalığı ve tansiyon sorunları yaşıyorsanız, genellikle ikinci gün şeker ve tansiyonda düzelme eğilimi başlayacaktır.
Ameliyattan sonraki ilk gün aldığınız gıdalara ilaveten ikici gün tanesiz çorba, yoğurt, süt ve ayran mönüye dâhil edilmektedir. İlk 2 gün alacağınız sıvı miktarı saatte yarım çay bardağını (yaklaşık 50 ml) geçmemeli.
Önerilen sıvılar
Ihlamur, açık çay
Alışkın olduğunuz bitkisel çaylar
Doğal elma, vişne suyu
Tavuk suyu ve/veya et suyu
Tanesiz komposto, hoşaf
Bu dönemde tüketilmemesi gereken içecekler
Sade veya meyveli sodalar
Gazlı içecekler
Kafeinli kahve
Kahve içecekleri
% 100 olmayan ve 50 kcal/100mL üzerinde meyve suları
AMELİYAT SONRASI 3. VE 4. GÜNLER
Önceki günlerde önemli bir sorun yaşamamış iseniz 3. veya 4. gün ameliyatta karın içinde bırakılan kateter çekilmektedir. Ayrıca serum stoplanarak tamamen ağızdan su ve diğer gıdaları alarak beslenmenizin yeterli hale gelmesi beklenmektedir. Bu günler de sorun kalmamış ise ilaçlarınız yazılarak hastaneden çıkışınız yapılmaktadır. Reçetenizde mide koruyucu, ağrı kesici, antibiyotik ve vitamin tableti olacaktır. Vitamin tabletini doktorunuz kilo vermeniz devam ettikçe ve doktorunuz gerek gördüğü sürece kullanmanız gerekir. Diğer ilaçları bittikten sonra kesebilirsiniz. Mide by pas ameliyatı (Laparoskopik mini gastrik by pass veya Roux-en-Y Gastrik by pass) geçiren kişilere ilave olarak ayda bir kez yapılması gereken iğne reçete edilebilir.
Hastaneden çıktıktan sonra rahatlıkla seyahat edebilirsiniz, hatta kısa mesafeler için otomobil. Kullanabilirsiniz. Çıktıktan bir gün sonra duş alabilirsiniz. Kısa mesafeli 20-30 dakikalık yürüyüşler yapmanız iyileşme sürecinize olumlu etki yapacaktır. Hastaneden çıktıktan 4-5 gün sonra eğer çok yoğun tempolu ve bedenen fazla emek isteyen bir işiniz yoksa işinize rahatlıkla dönebilirsiniz.
Bu ameliyatta dikişler estetik olarak atılmakta ve kendiliğinden yok olan dikişler kullanılmaktadır. Sadece dren tespiti amacıyla konulan dikişin alınması gerekebilir. Ameliyattan bir 7-10 gün sonra kontrole gelmenizde fayda vardır. Bu kontrol sırasında beslenme durumunuz, kilo verme hızını ve ameliyat yerinin iyileşme süreciyle ilgili kontrol ve bilgilendirmeler yapılmaktadır. Dreni tespit etmek amacıyla konulan dikiş bu esnada alınmaktadır.
Ameliyat sonrası 7. Gün haşlanmış sebze ve meyve püreleri beslenme programına ilave edilmektedir. Bunun için patates harici sebzeler sıcak suda haşlandıktan sonra Blendr veya Rondo’da çekilip tatlı kaşığı ile yenilebilir, meyveleri yine ince ince dilimleyip ağızda iyi çiğneyerek yitebilirsiniz. Su içmeyi ihmal etmeyiniz. Sıvıları yavaş almaya özen gösteriniz ve hava yutma ihtimaline karşı pipet kullanmayınız. Hastanede önünüze gelen besinlerin hepsini bitirmeniz beklenmiyor, midenizde (göğüs ortasında) doluluk hissettiğinizde durmalısınız. Hastaneden taburcu olduğunuz 3. gün evinize gittiğinizde ananas suyu, vişne suyu, elma suyu, açık çay, ıhlamur, alışkın olduğunuz bitki çayları, sulandırılmış ayran, tavuk suyu, et suyu, komposto, hoşaf, Ice tea, Nestea, Fuse tea, Didi gibi içecekleri tüketebilirsiniz. Bu dönemde yine, light veya kaymaksız yoğurt, laktozsuz süt (Pınar veya İçim), kefir, probiyotik yoğurt (Danone Activia veya Sütaş Yovita, ), soya sütü, süzülmüş yayla ve tel şehriye çorbasını ekleyebilirsiniz Yukarıdaki besinlere ilave olarak diyetinize duru olarak hazırlanmış ve süzülmüş domates, bezelye, tarhana çorbaları eklenebilir. (Mercimek ve ezogelin gibi koyu kıvamlı çorbaları bu aşamada tüketmeyiniz!).
AMELİYAT SONRASI 7. GÜN İLE 10 GÜN ARASI
Haşlanmış sebze, belendr veya Rondo’da çekilip kâse içinde tatlı kaşığı ile yenilebilir. Biraz tuz eklemekte sakınca yoktur. Elma, kivi gibi mevsim meyveleri kabuğu soyulduktan sonra ince ince dilimleyip kaşıkla yenilebilir. Bu dönemde gıdalar ağızda 20 kez çiğnenerek yutulacak. Yani iyice çiğnemek önemli. Aldığınız bir gıda bulantı veya kusma yaparsa 2-3 gün ara verebilirsiniz.
AMELİYAT SONRASI 10. GÜN
Daha önceki aşamalarda olduğu gibi küçük lokmalar aldığınızdan ve iyi çiğnediğinizden emin olunuz. İki lokma arasında en az 30 saniye bekleyiniz.
Bu dönemde önerilen gıdalar
Rafadan haşlanmış yumurta, ekmek içi, beyaz peynir ve reçel küçük lokmalar halinde ve ağızda en az 20 kez çiğnenerek yenilebilir. Ayrıca meyveli yoğurtlar, eğer doktorunuz ve diyetisyeniniz sizin için uygun görür ise protein sıvıları veya tozları (GNC-uygun değer nutrition gold standart whey protein) alınabilir.
Yukarıdaki besinlere ilave olarak 15. günden itibaren tüketebileceğiniz besinler. Bu aşamadaki besinler çatalın sırtı ile kolayca ezilebilecek kıvamda olmalıdır. Eğer besinler çatal sırtı ile ezilmeyecek kıvamda ise blender (karıştırıcı) kullanınız. Az pişmiş (rafadan) yumurta, lor peyniri (kabuğu soyulmuş ve çok ince doğranmış domates ile tüketebilirsiniz), az tuzlu light beyaz peynir, yumuşak patates püresi, kabak püresi, havuç püresi, bezelye püresi tüketebilirsiniz. Tatlı olarak muhallebi, keşkül ve puding (Dr. Oetker şekersiz- az miktarda toz tatlandırıcı ‘Splenda veya Canderel sukraloz’ ile pişirerek) tüketebilirsiniz.
AMELİYAT SONRASI 20. GÜN
Halen iyileşme süreciniz devam etmektedir. Bu aşamadaki besinlerin yumuşak kıvamda ve sulu olmasına özen gösteriniz. Besinlerin çatal sırtı ile ezilebilir kıvamda olması gerekir. Yaklaşık 1 çay bardağından (ortalama 100 mL) fazla tüketimlerden kaçınınız.. Taze mevsim balıkları (yağda kızartılmamış) kılçıklarına dikkat edilerek fırında ızgara veya buğulama şeklinde pişirilerek tüketilebilir. Meyve olarak muz, kabuğu soyulmuş ve rendelenmiş elma, kabuğu soyulmuş şeftali, taze kayısı, kabuğu soyulmuş incir tüketebilirsiniz. Light mayonez ile light ton balığı veya Light mayonez veya light labne peyniri ile haşlanmış yumurta salatası deneyebilirsiniz.
İlk 4 hafta kırmızı et, tavuk eti, pirinç, bulgur tüketmeyiniz.
YUKARIDAKİ BESİNLERE İLAVE OLARAK 30. GÜNDEN İTİBAREN TÜKETEBİLECEĞİNİZ BESİNLER:
Bu aşamada daha koyu kıvamlı besinlere geçişte herkesin toleransı farklı olabilir. Her gün farklı bir besini test etmelisiniz. Yeterince çiğnediğinizden ve lokmalar arasında beklediğinizden emin olunuz. Köfte küçük lokmalar halinde denenebilir. Kıymalı sebze yemekleri ‘ne bu günlerde geçebilirsiniz. Aynı gün farklı bir katı besini test etmemelisiniz. Eğer köfte size rahatsızlık verirse bu menüyü 1 hafta sonraya erteleyiniz. Katı besinler ile birlikte sıvı almayınız. Katı besin alımından en az 30 dakika sonra sıvı alabilirsiniz. Ekmeği (tam buğday veya çavdar) elektrikli ızgarada, tost makinasında veya teflon tavada gevrek hale getirerek tüketebilirsiniz. Gün boyunca 1 dilimden fazla ekmek yememeye özen gösteriniz.
45. GÜN VE SONRASI
Ameliyattan sonra en az 6 hafta geçmiş bulunuyor. Bu dönemde yasak hiçbir gıda yok. Ancak herkesin tolerabilitesi farklı olduğu için yine de yeni başlanacak gıdaları ağızda en az 20 defa çiğneyip iyice ufaladıktan sonra yutunuz. Bazı gıdalara ilk defa başladığınızda kusma olabilir. Bu sizi telaşlandırmasın. Birkaç gün o gıdayı tüketmeyi erteleyip tekrar tüketmeyi deneyebilirsiniz. Tavuk but eti yine ezilerek küçük lokmalar halinde ve her lokmadan sonra bekleyerek, çok iyi çiğnenerek tüketilebilir. Yine köftede olduğu gibi tolere edilemezse 1 hafta sonraya erteleyiniz. Tam buğdaydan üretilmiş makarnayı yine çatalın sırtı ile ezilecek kıvamda pişirerek az miktarda tüketebilirsiniz. Bu günlerde Tavuk eti, Kuşbaşı et, Biftek, Pirzola gibi büyük et parçalarını iyi çiğneyerek yemeyi deneyebilirsiniz. Pirinç ve Bulgur bu dönemden itibaren yenilebilir.
YENİ YAŞAMINIZDAKİ GENEL KURALLAR
Sıvılar
3.günden itibaren aldığınız su miktarı 1 litreyi bulmalıdır. Daha kıvamlı besinlere geçtiğiniz 3. Haftada yemekler arasında yeterince sıvı alınız. (Günde ortalama 1,5 litre). Katı besinlerle birlikte sıvı almayınız. Sıvı alımı için en az 15 dakika bekleyiniz. Gün boyunca susamayı beklemeden yudum yudum sıvı alınız. Çünkü 1. aydaki halsizliğin en sık karşılaşılan nedenlerinden biri yetersiz sıvı alımıdır. Soda, gazlı içecekler, alkol, yüksek kalorili seker katkılı meyve suları ve kahveden birinci ayda uzak durunuz.
Günlük Hayata Dönüş
Hastaneden çıktığınız günün ertesinde duş yapabilirsiniz.
Sıvı beslenmede ipuçları
Çok soğuk ve sıcak içeceklerden kaçınınız.
Şeker katkısız meyve sularını tercih ediniz.
100ml’si 50 kaloriden fazla olan meyve sularını tüketmeyiniz.
Başlangıçta suyun tadını tolere etmeyebilirsiniz. Bu nedenle tüketimi kolaylaştırmak için 1 litre suya portakal veya limon dilimleri ilave edebilirsiniz. Soda ve gazlı içeceklerden uzak durmalısınız. Bu tip bir tüketim mide poşunda ağrıya yol açabilir. 3- 7. günlerde evde, 7. günden sonra ise düz zeminde açık havada yürüyüşlere başlayınız. Günlük olarak yapacağınız düzenli yürüyüşler ağırlık kaybetmenize yardımcı olacaktır. Taburcu olduğunuz andan
itibaren merdivenleri kullanabilirsiniz.
4. gün kısa mesafelerde araba kullanabilirsiniz.
10. günden itibaren deniz veya havuza girebilirsiniz. Yavaş bir tempo ile yüzebilirsiniz.
20. günden itibaren fitness, pilates, vb. salon sporlarına bir eğitmen eşliğinde başlamanızı öneririz.
Düzenli salon sporları hızlı ağırlık kaybına bağlı kas dokusu kaybı ve ciltteki sarkmaları en aza indirecektir.
Yemek yeme süreniz en az 20 dakika olmalıdır. Lokmalar arasında en az 30 saniye beklemelisiniz.
Büyük lokmalar almanız ve çiğnemeden hızlı yutmanız ağrı ve hatta kusmaya yol açabilir. Doluluk hissini öğrenmeye çalışınız. Ameliyat öncesindeki doygunluk hissinden farklı olarak göğsünüzün orta alt kısmında doluluk, basınç, şişkinlik şeklinde hissedeceksiniz. Eğer hızlı yemek yerseniz bu hissi zamanında algılayamayıp, yemek sonrası ağrı ve kusma yaşayabilirsiniz.
Bizim kliniğimizin destek grubuna mutlaka üye olunuz. (Facebook: ‘Türkiye obezite’)
Ameliyat sonrası 3, 6. ve 12. aylarda aşağıdaki kan tahlillerini yaptırarak
ibrahimsakcak66@gmail.com e-posta ile gönderebilir ya da ofisimize kontrol muayenesi için gelebilirsiniz
YENİ YAŞAMINIZDA SIK KARŞILAŞILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜMLERİ
Ağrı
Hafif ve orta şiddette ağrı cerrahi operasyon sonrasında normaldir. Eğer size verilen ağrı kesiciye rağmen(diklomek SR tb)ağrınız şiddetleniyorsa hekiminiz ile bağlantıya geçiniz.
Ateş
Vücut ısınız 38 °C geçmemelidir. Üşüme, titreme ve 38 °C üzerindeki ateş durumunda hekiminiz ile bağlantıya geçiniz.
Bulantı
Sıklıkla midenizin alabildiğinden daha fazlasını yemenize, besin kokularına karşı hassasiyete, ağrıkesicilere, yememeye ve az sıvı alımına bağlı olur. Bulantı hissiniz gün boyunca ve bir kaç gün sürüyorsa hekiminiz ile temasa geçiniz.
Kusma
Sıklıkla hızlı ve midenin alabildiğinden fazlasını yemeye bağlı olarak oluşur. Doluluk hissi oluştuktan sonra yemeye devam ederseniz kusma olabilir. Birçok hastada, olabilen kusma atakları, yavaş yeme, iyi çiğneme ve doluluk hissi oluştuktan sonra bir lokma dahi almama gibi talimatların hızlı bir şekilde öğrenilmesini sağlar. Kusmanız gün boyunca devam ederse, katı veya kıvamlı besinlerin alımını bırakıp, 6- 12 saat boyunca sadece berrak sıvılar almalısınız. Eğer kusma 2 gün boyunca devam ederse hekiminiz ile temasa geçiniz.
Ağıza yapışkan, farklı tatta sıvı gelmesi
Yemeklerin sindirimi için midede üretilen mukus bazı hastalarda yemek borusuna doğru geri çıkarak ağızda yapışkan, değişik tatta sıvı hissi verebilir. Genelde ilk üç ay devam eden bu şikâyet kendiliğinden düzelir. Çoğu hasta yemekten 30 dakika önce alınan açık çay veya limonlu sıcak su ile bu şikâyetin en aza indirildiğini tarif etmektedir.
Dehidratasyon (Vücutta su oranının azalması)
Eğer yeterince sıvı almazsanız dehidratasyon oluşabilir. Belirtileri; halsizlik, koyu renkli idrar, bulantı, baş dönmesi, dil paslanması, bayılma, uyku hali, bel ağrısı şeklinde sıralanabilir. Bu belirtiler sizde varsa ve yeterince sıvı almadığınızı düşünüyorsanız bir hastaneye giderek damar yolu ile sıvı tedavisi almanız gerekebilir. Bu durumda hekiminiz ile temasa geçiniz.
Kabızlık (Konstipasyon)
Yetersiz su alımının beraberinde getirdiği en büyük problemlerden biri kabızlıktır. Kabızlık probleminiz varsa su alımınızı arttırmak ile başlamalısınız. Posalı besinlerin tüketimleri de yine kabızlıkla başa çıkmanızda size yardımcı olacaktır. İlk haftalarda posalı besinlerin tüketimlerini arttırmak zor olabileceğinden probiyotik içerikli yoğurt ve kefir tüketebilir, ayrıca piyasada satılan probiyotik tozlardan diyetisyeninize danışarak kullanabilirsiniz. Fiziksel olarak aktif olmanız da yine kabızlık şikâyetlerinizin önlenmesinde destek olur. Bu yöntemlerle düzelme sağlanamaz ise Duphalac, Ricilaks şurup, Pursenid drj, Bekunis drj gibi kabızlık önleyici ilaçlarda gece yatarken 1 adet veya 2 ölçek alabilirsiniz. Bunu birkaç gün tekrarlayabilirsiniz.
İshal (Diare)
İshal durumu (bir günde 3 defadan daha fazla dışkılama) oluştuğunda süt gibi laktozlu besinleri sınırlandırınız. Yavaş yediğinizden ve iyi çiğnediğinizden emin olunuz. Tüketimlerinizde eğer kullanıyorsanız yağ ve baharat alımını sınırlandırınız. Etiket okuma alışkanlığı geliştirerek içeriğinde seker alkolü olan besinleri diyetinizden çıkarmalısınız. Bunlar etiketlerde sorbit-OL, mannit-OL, v.b şekilde yer alır. Sindirim sisteminizi desteklemek için yine probiyotiklerden faydalanabilirsiniz. Eğer ishal iki gün boyunca devam ederse hekiminiz ile temasa geçiniz.
İshal Durumunda Tüketilebilecek Gıdalar: Tuzlu Ayran, probiyotik yoğurtlar, az yağlı beyaz peynir, patates püre, muz veya şeftali, yağsız pirinç pilavı, laktozsuz süt, ızgara veya haşlanmış et
Baş Dönmesi veya Baş Ağrısı
Sıvı alıp almadığınızdan emin olmalısınız. Yemeklerinize bir miktar tuz ilave etmenizde yine bu şikâyetlerinizin ortadan kalkması konusunda yardımcı olabilir. Öğün atlamadığınızdan ve yeterli besin alımı yapıp yapmadığınızdan da emin olmalısınız. Tüm bu değişimleri yapmış olmanıza rağmen devam eden bir baş dönmesi var ise hekiminiz ile temasa geçiniz.
Yorgunluk, bitkinlik
Yeterli sıvı alıp almadığınız yorgunluk ve bitkinlik hissi yaşamanızla alakalıdır. Uyku düzeninizin de yine sağlanmış olması gece uykularının mutlaka sağlanıyor olması gerekir. Ayrıca fiziksel aktivitenin yaşam kalitenizi arttıracağını bilerek yürüyüşlere gerekli önemi vermelisiniz. Besin tüketimlerinizde protein kalitesi yüksek besinler tüketmeniz de bu şikâyetlerin önlenmesinde öncelikli düzenlenecek noktalardan biridir.
Mide Ekşimesi
Çok soğuk veya çok sıcak besinlerin tüketimi bu durumun artmasına sebep olabilir. Ayrıca baharatlı ve salçalı besin tüketimleri de yine mide ekşimesine neden olabilir. Yemek sonrasında hafif tempoda yürüyüş yapmak ve yastığınızı 45° eğimde tutmak şikâyetlerin önlenmesinde yardımcı olacaktır.
Mide Ekşimesinde Tüketilebilecek Gıdalar: Ilık ıhlamur, az yağlı ılık süt
Bacak Krampları
Potasyumdan fakir beslenmenin sonucu olarak bacak krampları ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Yetersiz sıvı alımı da yine neden olabilir. Geçici olan bu durumda kas gevşetici ilaçlar ve sıcak uygulamalar şikâyetlerinizi azaltabilir. Şikâyetleriniz uzun sürer ise bazı kan testleri gerekebilir. Kefir, yoğurt gibi besinlerin tüketimini arttırabilir, fiziksel olarak aktif olmaya çalışabilirsiniz. Ayrıca gerekli durumlarda multivitamin takviyeleri de size destek sağlayabilir.
Potasyum içeren Gıdalar: ıspanak, yeşil fasulye, kuru kayısı, patates, domates, somon, mantar, yeşil mercimek, yoğurt, muz, kuru üzüm, pazı
Geçici Saç Dökülmesi
Ameliyat sonrasında 3. ve 9. aylar arasında herhangi bir dönemde ortaya çıkabilir. Saç kaybı kalıcı değildir, kilo verme süreci tamamlandığında saçlarınız normal haline dönecektir. Yaşanılan saç dökülmelerinin normal süreç olduğunu biliniz. Yeterli protein ve vitamin alımının sağlanmadığı durumlarda sıklıkla karşılaşılabilirsiniz. Doktorunuza danışarak demir, çinko ve biotin içeren bir multivitamin kullanabilirsiniz.
Çinko İçeren Gıdalar: Kırmızı et ve tavuk eti, balık eti, kuruyemişler (kavrulmamış), ıspanak, yoğurt, badem, buğday, yumurta, leblebi, peynir